8 Şubat 2010 Pazartesi

elektronik

Elektronik
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Elektronik, elektrik akımını geçiren, iletken, yarı iletken, üstün iletken, direnç, kondansatör, bobin, vakum tüpleri ve nano ölçekli yapılarla imal edilen elemanların ve bu elemanların montajıyla meydana gelen cihazların geliştirilmesiyle ilgilenen mühendislik dalıdır.

Gündelik hayatta kullanılan sayısız cihazlar elektronik elamanlar kullanılarak imal edilirler. Neredeyse her endüstriyel ürünün içinde bir elektronik cihaz vardır.

Elektroniğin Dalları [değiştir]
Haberleşme Elektroniği
Otomasyon Elektroniği
Sayısal Elektronik
Analog Elektronik
Tıp Elektroniği
Uçak Elektroniği
Gemi Elektroniği

Şu manalara gelebilir:

Elektronlarla ilgili
Düşük elektrik akımlarının kontrolünü inceleyen bilim dalı.
Düşük gerilimle uğraşır
ikiye ayrılır.analog ve dijital
Elektroniğin çalışma alanını, elektronların (ya da diğer yük taşıyıcılarının) akış hareketlerini kontrol etmek yoluyla çalışan sistemlerin incelenmesi ve kullanılması oluşturur. Termiyonik valfler (vakum tüpleri) ve yarıiletkenler bu tür sistemlere örnektir. Pratik hayatta karşılaşılan problemlerin çözülmesinde elektronik devrelerin tasarım ve üretimi, elektronik mühendisliğinde ve bilgisayar mühendisliği biliminin donanım tasarımı alanında aynı derecede öneme sahip bir olgudur. Tüm elektronik uygulamaları gücün ya da mesajın (bilginin) uygun aracılarla aktarılması prensibi ile çalışır. Ancak elektronik alanında çoğunlukla veri aktarımı söz konusudur.

Yarıiletken cihazların üretilmesi ve tasarlanması ile bu yolla üretilen teknolojiler çoğunlukla Fizik biliminin bir alt çalışma alanı olarak kabul edilir.

otomobil



8C Competizione

Alfa Romeo’nun süperspor’u 8C Competizione… Biraz geç de olsa 8C Competizione’ye yer verme fırsatı buldum . Alfa Romeo 8C Competizione çok özel bir otomobil çünkü;Sınırlı sayıda (500 tane) , “Mille Miglia” yarışlarında ki atalarından günümüze bir yansıma ve “Maserati” işbirliği ile yapıldı . Gelelim diğer özelliklerine; 4691cc V8 , 450 bg - 470Nm tork , 0-100; 4.4 saniye… Geçmişle , geleceğin harmanlandığı tasarım harika , 20 inch jantlar ve kalın lastikler arabayı öne çıkarıyor . 6 vitesli şanzımanda , Manual-Normal , Manual-Sport , Automatic-Normal , Automatic-Sport ve Ice mode adlı seçenekler bulunuyor . Sürücünün fiziksel özelliklerine göre ayarlanabilen “karbonfiber” koltuklar ince bir ayrıntı . Sınırlı sayıda üretilen 8C Competizione , şanslı alıcılarını bekliyor…

kredi kartları


Kredi Kartları
Son Güncelleme:

Kredi kartı nedir?


Kredi kartları, yanınızda para olmadığı halde istediklerinizi satın almanızı sağlar. Kartı veren banka, gelir durumunuzu inceleyerek saptadığı bir üst limite kadar harcama yapmanıza izin verir. Zaman içerisinde, geri ödemelerinizi düzenli yaptığınız takdirde limitiniz artırılır. Geri ödemelerinizi, bankanızla anlaşarak belirlediğiniz "Son geri ödeme tarihi"ne kadar yapmanız gerek. Bu tarihe kadar ister hesap özeti borcunuzu, ister kendi belirlediğiniz bir tutarı ya da isterseniz yalnızca ödemeniz gereken asgari tutarı ödeyebilirsiniz. Son ödeme tarihine kadar ödeme yapmazsanız, bankanız hem bir finansman masrafı alır hem de ödemeyi geciktirdiğiniz gün sayısı başına gecikme faizi uygular. Hesap özeti borcunuzun tamamını son ödeme tarihine kadar ödediğiniz zaman bankalar herhangi bir faiz uygulamaz. O nedenle, kredi kartınızı kullanmak zorunda kalsanız bile, faiz ödememeniz için, hesap özeti borcunuzun tamamını son ödeme tarihine kadar ödemeye gayret edin. Aksi halde, her ay kartınızla yaptığınız harcamalar birikir ve eklenen yüksek faiz oranından dolayı altından kalkamayacağınız bir rakama ulaşabilir.

mercedes


Ürün Özellikleri
Yeni Conecto, üstün konforuyla yalnız yolcular için değil, sürücüler için de ideal bir otobüs. Yüksek teknolojiyi ve Mercedes-Benz kalitesini bir arada bulunduran Yeni Conecto, körüklü ve solo model seçenekleri ile halkımızın hizmetinde.Conecto Solo\'nun uzunluğu 12 metre olup, yolcu taşıma kapasitesi, 26\'sı oturan, 78\'i ayakta yolcu olmak üzere 104 kişidir. Conecto Körüklü\'de ise uzunluk 18 metre, yolcu taşıma kapasitesi 41\'i oturan, 107\'si ayakta yolcu olmak üzere toplam 148 kişidir.Alçak tabanlı ve basamaksız oluşu, tüm yolcuların rahat iniş-biniş yapmalarını sağlarken; geniş koridorlar, kapıların yerleri ve boyutları, koltuk sayısı ve yerleşimleri ise otobüs içinde rahat hareket edilmesini sağlamaktadır. Günümüzde özellikle büyük şehirlerde giderek büyüyen bir sorun olan çevre kirliliğine karşı Conecto, kullanıcılarına Euro 3, Euro 4 ve Euro 5 emisyon diğerlerine sahip motor seçeneklerini sunmaktadır. Yeni Conecto\'da; kablo, röle gibi elektriksel ekipmanları azaltan, arıza tespit ve bakım süresini kısaltan FPS (Esnek Programlanabilir Kumanda) teknolojisi kullanılmaktadır. FPS sayesinde araç hakkındaki bilgiler sürücü tarafından torpido gösterge ekranından izlenebilir. Aracın komple karoserisi KTL havuzuna daldırılarak bütün profillerin iç ve dış yüzeylerinin elektroliz tekniği ile boyanması ve korozyona karşı uzun ömürlü olması sağlanır.Yeni Conecto Solo ve Körüklü otobüsler her silindir için bağımsız yakıt pompası sistemi (PLD) teknolojisine sahip, yüksek performanslı, uzun ömürlü, ekonomik ve çevreci motorlara sahiptir. Standart olarak sunulan; solo modelde 32 kW kapasiteli, körüklü modelde 36 kW kapasiteli klima sistemi yazın sıcak havalarda bile size konforlu yolculuklar sunar. Yeni Conecto S’de üç adet, Conecto K’da 4 adet, içe açılır iki kanatlı ve geniş kapılar, yolcu güvenliği için sıkışmayı önleyici sistem, yolcular için (özellikle yaşlılar ve çocuklar) iniş-biniş rahatlığı sağlayan tüm kapılar basamaksız dizayn, orta kapıda engelli yolcular için rampa, bağımsız açılabilir ön kapı kanatları ve hızlı yolcu sirkülasyonu ile duraklarda minimum bekleme süresi...Elektronik Fren Sistemi (EBS) ve standart olarak ABS, ASR (Anti Patinaj) ile donatılan Yeni Conecto\'da otomatik şanzıman, emniyet ana şalteri ve geri vites ikaz uyarısı ile güvenliğiniz garanti altındadır.Kendi kendini taşıyan örme karoseri, her burkulma ve zorlanmaya karşı en üst düzeyde mukavemet sağlar. Ergonomik, modern dizayn edilmiş, tüm kontrollere rahatça ulaşılabilen sürücü mahali. Hava süspansiyonlu sürücü koltuğu, otomatik şanzıman ile üstün sürüş konforu

savaşan uçaklar


Savaş Uçakları

20. yüzyılda uçak teknolojisi çok ağır ilerledi. Ancak, 21. yüzyıl için düşünülen devrime zemin hazırladı. Sivil ve askeri havacılıkta yeni nesil modeller, bilimin sınırlarını zorluyor...





Uzun mesafeli uçuşların 1952'de başladığı "jet çağı"ndan günümüze, havayolu şirketleri pek çok yeniliğe ve değişikliğe tanık oldu. Hatta, 27 Şubat 1903'te, efsanevi uçaklarıyla ilk uçuşlarını gerçekleştiren, havacılığın kurucuları Wright kardeşler bile, bugün yaşasalardı gelinen noktaya şaşırırlardı.

On yıllardır uçaklar üstünde küçük, ama sürekli değişiklikler yapılıyor. Daha sessiz çalışan motorlar, sağlam gövdeler, hava sürtünmesini azaltan kanatlar... Ancak, daha büyük ve köklü değişimler ufukta görünüyor; geleceğin hava araçları, katı aerodinamik anlayışı ve hatta fizik yasalarıyla düelloya girecek. Concorde, geride bıraktığımız 50 yıllık sürede farklılığı en çok göze çarpan modeldi. Ancak, sesten hızlı uçak devrimi hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşmedi.

Sorun, yüksek sesin yarattığı gürültü kirliliğiydi. Concorde modeli, Mach 2 düzeyine ulaşabiliyor; ama, sadece Atlas Okyanusu'nun üstünde... Aynı şekilde, Yeni Boeing Sonic Cruiser'ın (Boeing'in ses hızını aşan modeli) da sadece ses hızının altında uçmasına izin veriliyor. Uçaklardan yayılan gürültü kirliliği için çok katı kurallar uygulanıyor. Artık, pencereleri titreten uçaklara izin yok.

Peki, bu yüksek ses nasıl engelleniyor? Yüksek ses, şok dalgaları halinde yayılıyor. Bu dalga, uçağın ön kısmındaki yüksek basınç ve arka kısmındaki alçak basınçtan ötürü "N" şeklinde... Şok dalgası, uçağın aerodinamik yapısının azaltılmasıyla engellenebiliyor. Akla yatkın gelmese de, kör nokta, şok dalgasının önünde bir basınç dalgası yaratarak sesi uzatıyor. Motorun gürültüsü belki daha uzun sürüyor, ancak, sesin şiddeti azalıyor.

Kaldırma yüzeyi olarak, kanatlar yerine uçağın tüm gövde uzunluğunu kullanmak da başka bir yöntem. Böylece, gürültü daha geniş bir alanda doğduğundan hafifliyor.





Uçak üreticilerinden Lockheed ve Fulfstream şirketleri, Gürültüsüz Süpersonik Uçak Teknolojisi (Quiet Supersonic Aircraft Technology, QSAT) adını verdikleri programla 2005'te uçurmayı planladıkları prototipte, bu teknikleri birleştiriyorlar. Concorde modeli yer seviyesinde, her 2,51 cm2 alana 0,90 kg'lik basınç uyguluyor. Askeri uçaklar 0,45 kg'lik bir basınç doğururken, QSAT uçağının 0,45 kg'lik basınçla daha az gürültüye neden olacağı tahmin ediliyor.

Bu da, nüfus yoğunluğu fazla olan kentlerin semalarında daha az gürültü kirliliği demek.
Uçak motorlarından yükselen sesi azaltmak anlamına gelen "plazma aerodinamiği", aynı zamanda sürtünmeyi de en aza indiriyor. Plazma, elektrik yüklü bir gaz... Rusya'da yapılan deneyler, uçak çevresinde çok küçük miktarlarda (milyonda birden az) üretilecek plazmanın, hava akışını tamamen değiştirdiğini kanıtladı. Önceleri, plazmanın havayı ısıttığı, dolayısıyla da sürtünmeyi azalttığı düşünülüyordu.

Ancak, aslında plazmanın etkileri çok daha karmaşık. Fizikçiler, plazma akışı ve akustik iyon dalgası çiftiyle birleşen elektrik ve manyetik alanın, üç boyutlu etkileri üstünde duruyorlar. Ama, süreci açıklayacak mekanizma hâlâ araştırılıyor. Bu alandaki pratik uygulamalar, kuramsal tanımlamalardan bir hayli ileride.
Plazma, şok dalgasını nemlendirerek ve parçalara ayırarak değiştiriyor. Kimi uzmanlar, ses kirliliğinin bu yolla önlenebileceğini düşünüyorlar.

Her şeyin ötesinde, hava sürtünmesini azaltıyor. Farnbourgh'daki DERA Laboratuvarı'ndan Terry Cain, sürtünmenin yüzde 10 oranında düşürülebileceğini gösterdi. Yüzde 1'lik bir azaltma bile, uçağın hafiflemesinde ve hızında olumlu gelişmeler sağlıyor. Plazma üretecinin eklenmesiyle, uçakta değişikliğe gitmeden performansı artırılabilir. "Tesla bobini"ne dayanan üreteçler 1990'lı yıllarda geliştirildi, ancak, yetersizdi. Yeni geliştirilen modeller ise, göreceli olarak daha iyi. Ferroelektrik seramik tabakalar kullanan üreteç, elektron atımı üreterek zayıf bir ateş yayıyor.

Uçağın kontrolü, kanat ve dümen gibi hareketli yüzeylere dayanıyor. Plazma teknolojisi, bunların yerine çevresindeki hava akışını değiştiren ve oynar parçaya gereksinim duymayan panelleri

uçaklar nasıl uçar

Uçak Nasıl Uçar?

Aerodynamic gereklidir.Ancak bu herkesin öğrenmesi gerektiği anlamına gelmemektedir.Burada uçakların nasıl uçtuğu hakkında genel bilgi verilecektir.Diğer açıklanacak konu bazı dizayn özelliklerinin uçuşa nasıl etki ettiği ve ilk yada daha sonraki uçaklarınızı seçerken bilinmesi gereken konulardır.

UÇMAK ya da UÇMAMAK

Bir uçak nasıl uçar ? Sanılanın aksine bir uçağı havada tutan parçası motor değil kanadıdır.Motor sadece öndeki havayı alır ve arkaya doğru iter.Bu bir itme gücü (thrust) sağlar.Bu güç sayesinde uçak ileri doğru hareket eder.Uçak ileri doğru hareket ederken kanadının kesit (Airfoil) yapısından dolayı kanadın alt yüzeyinde yukarı doğru bir kaldırma kuvveti (Lift) doğar.Bu aradada hava , içinde ileri doğru hareket eden uçağa karşı bir direnç (drag) gösterir.Uçağın sürati arttıkça kanadın kaldırma kuvveti artar.Bukaldırma kuvveti yerçekimi (Gravity) ve hava direncinin (Drag) toplamından fazla olduğunda uçak yerden havalanır.Kısacası uçak uçmaya başlar.

UÇAĞIN PERFORMANSINA ve GÖRÜNÜŞÜNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Kanat yerleşim yeri (Wing Location) : Kanat yeri bir uçağın görünüşüne ve uçuş karekteristiğine etki eden önemli faktörlerden birisidir.Genel olarak iki tür kanat yerleşim yeri vardır.Biri uçağın üst tarafı (High Wing),diğeri uçağın alt tarafıdır.(Low Wing)Bazı modellerde kanat gövdenin tam ortasındada olabilir.Üstten kanatlı modellerde uçağın ağırlığı kanadın altında asılı bulunmaktadır.Bu yüzden havada uçarken daha dengelidir.Dengeli ve kontrolü kolay olduğundan,eğitim modelleri ve yeni başlayanlar için çok uygundur.Alttan kanatlı bir model ise bunun tam tersidir. Ağırlık uçağın kanadının üzerindedir.Bu yüzden havada daha dengesiz uçmaktadır. Yeni başlayanlar için uygun değildir.Ancak ileri seviyedeki pilotlar için özellikle akrobasi için uygundur.

Kanat kesidi (Airfoil) :Kanat ucundan bakınca, kanadı önden arkaya doğru kestiğinizde ortaya çıkan alan kanat kesitidir.(airfoil)Çok küçük görünmesine rağmen uçağın uçuş kalitesine etki eden ana faktörlerdendir.Yüzlerce şekilde olabilir.Ancak genel olarak üç şekilde adlandırılır.Flat-Bottom , Symmetrical ve Semi-Symmetrical

Flat-Bottom Airfoil : Kanat kesitinin alt tarafı tamamen düz olan şekildir.Yüksek kaldırma kuvveti ve düşük hızlarda uçuş kabiliyeti sağlar.Yeni başlayanlar için çok idealdir.

Symmetrical Airfoil:Kanat kesitinin alt ve üst tarafının aynı olduğu şekidir.Bu yüzden düz ve ters uçuşta aynı kaldırma kuvvetini sağlar.Akrobasi için çok uygundur.İleri seviyedeki pilotların tercihi olmalıdır.

Semi-Symmetrical Airfoil :Flat-Bottom ve Symmetrical Airfoilin karışımıdır.Her iki kanat kesidinin özelliklerinden almıştır.Orta seviyedeki pilotlar için uygundur.

Kanat Alanı(Wing Area)/Aspect Ratio/Kanat Yüklemesi(Wing Loading) : Kanat alanı kanadın kaldırma kuvveti sağlayan yüzey alanıdır.Aspect Ratio kanat boyu ile kanat eninin birbirine oranıdır.Kanat boyu 150 cm ,kanat eni 25 cm olan bir uçağı aspect ratiosu 6:1 dir.Genel olarak söylenen bu oran küçüldükçe uçağın akrobasi kabiliyetinin arttığıdır.Kanat yüklemesi ise kanat yüzeyindeki bir santimetrekareye düşen ağırlıktır.Bu değer nekadar küçük olursa okadar iyidir.

Dihedral : Kanadın V şeklinde olan açısıdır.Bu açı arttıkça uçak daha dengeli uçar.Ançak akrobasi kabiliyeti azalır.Eğitim modellerinde bu açı daha fazladır.Akrobasi modellerinde ya çok az yada hiç yoktur.

Kanat kalınlığı(Wing Thickness) : Kanat sadece kaldırma kuvveti sağlamaz.Aynı zamandada havanın içinde ileri hareket ederken direnç oluşturur.Bu yüzden kalın kanatlar akrobasi ve sürat için uygun değildir.

İniş takımı yeri : Bu uçağın görünüşüne ve performansına etki eder.Önden tekerlekli (Tricycle Gear) modeller yerde kontrolü kolay modellerdir.Arkadan tekerli (Taildragger Gear) modeller yerde kullanılması biraz daha güçtür. Ancak her pilot mutlaka denemelidir.